Batı tarzı askeri yeniliklerin temelinin atıldığı dönem olan 1. Mahmud devrinde Avrupa’nın gelişmiş askerî yöntemlerine hâkim olmak amacıyla Batı’dan askerî bir uzman getirmeye karar verildi. Bunun akabinde Fransız asıllı Comte de Bonneval (Humbaracı Ahmed Paşa) davet edildi. Osmanlı hizmetine giren ve sonra Müslüman olan Cloud Alexander Comte de Bonneval Ahmed Paşa adını alarak Osmanlı Devleti için çeşitli hizmetlerde bulundu. Bonneval’in çalışmaları sonucunda Osmanlı ordusunda topçu sınıfı oluşturuldu ve ilk askeri okul açıldı.
BEYAZ TARİH / MAKALE
XVIII. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nde köklü değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bir yüzyıldır. Bu çerçevede bu yüzyılda Osmanlı’da çok önemli yenilikler gerçekleştirilmiştir. Bunlardan birisi de Batı’dan getirilen askerî uzmanlardır. XVIII. yüzyılda Batı tarzında askerî ıslahatların temelinin atıldığı dönem ise I. Mahmud dönemidir (1730-1754). Nitekim 1730 yılında yaşanan isyan hadisesi ile amcası III. Ahmed’in yerine geçen Sultan I. Mahmud, yenilik ve ıslahat fikirlerine açık bir padişahtır. I. Mahmud, ülkenin Avrupa tarzında reformlarla düzeltilebileceğini, kötüye gidişin ancak bu şekilde önlenebileceğini düşünmektedir. Bunun için III. Ahmed döneminde Osmanlı Devleti’ne iltica eden, İbrahim Müteferrika’yı yanına çağıran padişah, kendisinden savaşlarda alınan yenilgilerin nedenlerini ve alınabilecek tedbirleri sordu. Bu şekilde İbrahim Müteferrika’nın “Usulü’l-hikem fi Nizamü’l-Ümem” adlı eserinin yazılmasına vesile oldu. İbrahim Müteferrika “Ulusların Politikasında Akılcı Temeller” adlı eserinde halkın âdil bir hükümdara boyun eğdiği ve kendi işlerinde bile onun düşüncelerini ve ölçülerini takip ettikleri geleneksel bir monarşik yapıdan bahsetmektedir. Yine Müteferrika’ya göre askerî birimlerde teknik reformların yapılması gerekmektedir. Sultan I. Mahmud, savaş araç ve teknikleri, teşkilâtı, strateji metotları önceki dönemlere göre tamamen değişen Avrupa orduları karşısında, askerî bir ıslahat yapmadan uzun süre dayanmanın ve savaşları kazanmanın mümkün olamayacağını anladı. Bu amaçla Sultan I. Mahmud amcası III. Ahmed döneminde başlatılan yenilik hareketlerinin daha azimli ve plânlı bir şekilde yürütülmesini sağladı. Bu nedenle III. Ahmed zamanında De Rachfort adındaki bir Fransız Huguenot (Fransız Protestanı) subayı çağırtıp, Osmanlı ordusunun ıslahı için bir rapor hazırlattığı gibi, kendisi de Avrupa’nın gelişmiş, üstün askerî yöntemleri ve tekniklerine göre yetişmiş Osmanlı askeri erkânı olmadığını bildiğinden bir Avrupalı askeri danışman getirmeye karar verdi. Bu çerçevede faaliyetlere başlayan I. Mahmud, Avrupa’nın gelişmiş askerî yöntemlerine hâkim olmak amacıyla Batı’dan askerî bir uzman getirdi.
Bu çerçevede I. Mahmud döneminde Osmanlı ordusunda birtakım yenilikler yapmak ve orduyu Batılı anlamda düzenlemek amacıyla Fransız asıllı Comte de Bonneval (Humbaracı Ahmed Paşa) davet edildi. Osmanlı hizmetine girdikten sonra Müslüman olan ve Ahmed Paşa adını Bonneval’in asıl adı Cloud Alexander Comte de Bonneval’dir. 14 Temmuz 1675’de Coussae’de doğan Bonneval, asker olarak yetişen ve İspanya savaşlarında tanınan bir Fransız asilzadesidir. XIV. Lui’nin saray nazırıyla arası açılan Bonneval’in kralın gözünden düşmesi ordudan ihracına neden oldu ve Fransa’dan kaçarak Avusturya’ya gitti. Avusturya ordularında Osmanlılara karşı başarılı savaşlarda yer aldıktan sonra, giderek güçlenmesinden rahatsız olan Prens Euguen tarafından azledildi, mal varlığı müsadere edildi ve hapsedildi. Üç sene kadar hapis kalan Bonneval’a Avusturya’yı terk etmesi şartıyla istediği yere gitmesine izin verildi. Önce Venedik, sonra Bosna’ya giden Bonneval, Avusturya’dan intikam almak düşüncesi ile Osmanlı hizmetine girdi ve Müslüman oldu.
Humbaracı Ocağı’nda Islahat Faaliyetleri
Beylerbeyi pâyesi ile Humbaracı Ocağı’nın başına getirilen ve “Humbaracı Ahmed Paşa” adıyla anılan Bonneval, Humbara Ocağı’nın ıslahı için görevlendirildi. Bonneval’in çalışmaları sonucunda Osmanlı ordusunda topçu sınıfı oluşturuldu ve ilk askeri okul açıldı. Bu çerçevede öncelikle ulûfeli bir humbaracı sınıfı kuran Bonneval, bu iş için bir nizamnâme hazırladı. Humbaracı Ahmed Paşa’nın hazırladığı nizamnâme ile kendisinden sonraki reformcuların sık başvurdukları bir örnek meydana getirildi. Buna göre, düzenli maaş ve emekli aylıkları vermek suretiyle askerliği yeniden bir meslek haline getirmeyi planlayan Ahmed Paşa çalışmalara başladı. Yeniçeri alaylarını daha küçük birimlere ayırarak, başlarına kendi yetiştireceği subayların getirilmesini isteyen Humbaraca’nın isteği yeniçerilerin karşı çıkması nedeniyle uygulanamadı. Bunun üzerine topçu birliklerinin kurulması için çalışan Ahmed Paşa, Fransa’dan 3 subayı kendisine yardımcı olması için getirtti. 1734 yılında Humbaracıbaşı Ahmed Paşa’nın yeniden yaptırdığı 100 adet küçük humbara havanları örnek alınmak suretiyle 50.000 adet humbara döktürttü. Sadrazam Topal Osman Paşa’nın 1732’de azlinden sonra, Humbaracı Ahmed Paşa bir müddet unutulduysa da Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa döneminde kendisine tekrar beylerbeylik pâyesi verilerek, “Sadrazam Müşâviri” oldu.
Yine Bosna’dan 300 kadar nefer getirten Ahmed Paşa, Üsküdar Ayazma’da kurulan Humbaracı Kışlası’nda bu askerlere Batı tarzında eğitimler aldırdı. Bu şekilde Ahmed Paşa’nın çalışmaları sonucunda ulûfeli humbaracılardan her 100 kişi bir oda oluşturacak şekilde teşkilatlandırılan Humbaracı Ocağı 1735 yılında müstakil bir ocak haline getirildi. Humbaracı Ahmed Paşa’nın nezaretinde kurulan Ulufeli Humbaracı Ocağı, gerek askerî özellikleri, gerekse idarî açıdan diğer ocaklardan farklı şekilde düzenlendi. Bu ocakta geometri bilen humbaracılar yetiştirmek amacıyla pratik talimlerin yanı sıra, geometri, trigonometri, balistik ve teknik resim gibi dersler gösterildi. Ahmed Paşa’nın kurduğu Ulufeli Humbaracılar Ocağı, Batı tarzında askerî teknik eğitim konusunda Osmanlı Devleti’nde gerçekleştirilen ilk faaliyet olarak kabul edilmektedir. Yine Humbaracı Ocağı’nın asker ihtiyacını karşılamak amacıyla bir “Hendesehâne” açıldı. Türkiye’nin ilk yüksek teknik eğitiminin verildiği bu kuruma ilk olarak Bostancı Ocağı’ndan seçim yoluyla elemanlar alındı. Subay yetiştirmek amacıyla açılan bu okul, daha sonraki yıllarda III. Selim tarafından kurulacak olan “Mühendishâne-i Berr-i Hümâyun”un temellerini oluşturdu.
Humbaracı Ahmet Paşa kurduğu topçu ocağının askerlerini 1736’da Avusturya’ya karşı sefere çıkardı. Humbaracı Ahmed Paşa’nın yaptığı ıslahat faaliyetleri Osmanlı ordularının 1736 ile 1739 arasındaki Ruslara ve Avusturyalılara karşı yaptığı seferlerin başarılı olmasını sağladı. Bu reformlar sayesinde Osmanlı orduları Sırbistan’ın büyük bir kısmını Belgrad da dâhil olmak üzere geri aldı ve Bosna’daki Osmanlı hâkimiyetini güçlendirdi.
Humbaracı Ahmet Paşa’nın Dış Politika Konusunda Katkısı
Bunların yanı sıra Humbaracı Ahmet Paşa, sadece askerî alanlarda değil aynı zamanda I. Mahmud’a dış işlerinde de fikir vererek, imparatorluğun savunmasının askerî güce olduğu kadar ekonomik güce de dayandırılmasını teşvik etti. Nitekim bunlarla ilgili Humbaracı Ahmed Paşa’nın Avrupa’da meydana gelen siyasi ve askeri gelişmeler ile ilgili Osmanlı yönetimini bilgilendirmeye yönelik raporları bulunmaktadır. Humbaracı Ahmed Paşa tarafından Babıâli’ye sunulan bu raporlarda Sicilyateyn, Rusya, İngiltere ve Hollanda gibi Avrupalı devletlere ait özellikle dış politika ile ilgili gelişmeler yer almaktadır. Fransız temsilcisi bu şekilde Osmanlı yönetimi üzerindeki etkisini artırmayı düşünmektedir. Bonneval ileriyi gören ve zamanının çok ötesinde olduğunu gösteren fikirlere sahipti. Müteferrika gibi, o da Rusya’nın yakın gelecekte Avrupa ve Asya’daki gelişmelerini önceden görmüş ve bu durumdan en çok etkilenecek devletin Osmanlı olacağını belirtmiştir. Bu durum karşısında, Osmanlılara düşen görev, Rusya’daki gibi çağdaş teknolojileri almaktı.
Ancak yeniçerilerin karşı çıkmaları ve Ahmet Paşa ile Sadrazam Silahdar Mehmed Paşa arasında çıkan anlaşmazlıklar sonucunda Ahmet Paşa Kastamonu’ya sürgün edildi. Bu olayın ardından okul ve öğrencilerinin ödenekleri kesildi. Ancak Silahdar Mehmed Paşa’dan sonra göreve gelen sadrazamlar, Humbaracı’yı tekrar göreve getirdi ve Ahmed Paşa, 1747’de ölümüne kadar burada kaldı. Açtığı okul bir süre daha yönetildiyse de giderek artan yeniçeri muhalefeti sonucunda 1750’de kapatıldı. Fakat Ahmed Paşa, sadece Humbara Ocağı ile ilgili değil, o dönemdeki saray teknik hizmetlerinin modernleşmesi için de katkı da bulundu. Bu çerçevede Humbaracı Ahmed Paşa tarafından top dökümhanesi, baruthane ve tüfek fabrikası kuruldu. Yine 1747 yılındaki ölüm tarihine kadar kurduğu ulufeli Humbaracıların talimiyle ilgilenen Humbaracı Ahmed Paşa, Avusturya Veraset Savaşları ile ilgili kaleme aldığı takrirler yoluyla Babıâli’ye hizmet etti. Ancak Bonneval’in kısmen kendisinden kaynaklanan hataları, kısmen de içine düştüğü Osmanlı siyasal yaşamındaki kararsızlık ve çekişmeler yaptığı ıslahatlarda fazla etkili olmasını engelledi. Fakat Humbaracı Ahmed Paşa, bundan sonra Batı’dan getirilecek askeri uzmanlar için bir öncü teşkil etti.